Web sitemize hoşgeldiniz, 19 Nisan 2024

Prostat Kanserinde Radyoterapi

Prostat Kanserinde Radyoterapi

PROSTAT KANSERİNDE RADYOTERAPİ

Bazı araştırmalarda radyoterapiye ”External Beam Radiotherapy EBRT” de denilmektedir. Radyoterapi, bir kaynaktan atomun elektronlarının ışın demeti haline getirilip, hedeflene kanserli doku üzerine verilmesi ve orada oluşan ısı etkisiyle hedeflenen kanserli bölgede doku harabiyeti oluşturulmasıdır. Yani radyoterapi kanserli hücreleri öldürmek, canlılığını yok etmek amacını güder. Tabii ki radyoterapi uygulaması sırasında kansersiz hücreler, kansersiz dokular ve çevre organlar da bundan etkilenirler. Buna radyoterapinin yan etkileri denir. Örneğin prostattaki kanserli kısmı yok etmek için uygulanan radyoterapide komşu organ olan kalın bağırsağın rektum adı verilen son kısmı, idrar torbası, prostatın kanserli bölgesi etrafındaki kansersiz kansersiz bölgesi de etkilenir. Sonuçta hastalarda aylar süren bağırsak şikayetleri; makatta ağrı, yanma, büyük abdest ve idrar için sık sık tuvalete gitme ihtiyacı oluşur.

Radyoterapi ısı etkisi yanında kanser hücresinin DNA yapısını bozarak da onların çoğalmasını önlemektedir. Radyoterapide elektron demeti yerine proton demeti ya da nötron demeti de kullanılabilmektedir. Radyoterapi birçok kanser için olduğu gibi prostat kanseri için de tedavi alternatiflerinden biridir. Radyoterapi ameliyat alternatifi olarak prostat kanserinin köklü tedavisi için ya da ameliyata ilave tedavi olarak kullanılmaktadır. İkisi arasındaki farklılık radyoterapinin doz farklılığıdır. Ameliyata alternatif amaçlı radyoterapide ışınlar prostat dokusuna etraf organları azami derecede koruyarak, onlarda olabilecek yan etkilerin mümkün olduğu kadar az olmasına gayret edilerek verilir. Yine radyoterapinin bir diğer uygulama tipi olan IMRT’de (Intensity Modulated Radiation Therapy) ışınlar yoğunluklu olarak kanserli dokuya odaklanır. IMRT’de yüksek enerjili proton ya da nötronlardan oluşan ışın demeti kullanılmaktadır.

Palyatif dediğimiz, tedavi edici olmayan, ağrı, kanam gibi belirtileri azaltıcı, düşük dozlu radyoterapinin tam bir kür sağlaması mümkün olmamaktadır. Bu amaçla kullanılan radyoterapi metastazlı prostat kanserlilerde en çok ağrı yapan metastaz bölgesine uygulanan düşük doz radyoterapidir. Radyoterapi ameliyata ek tedavi olarak kanserli prostat çıkarılıp tahlil edildikten sonra, kanserin prostat dışına taşmış olduğu durumlarda, prostatın çıkarıldığı bölgede kalmış olabilecek canlı kanser hücrelerini öldürmek amacıyla da uygulanabilir, düşük doz radyoterapidir, buna ”adjuvan radyoterapi” de denir. Ameliyata alternatif ve ameliyata ilave amaçlı radyoterapi uygulamaları arasında ışın dozu yönünden de farklılık vardır, Ameliyata alternatif amaçlı radyoterapide kullanılan ışın dozu daha yüksektir.

Brakiterapi de kanser tedavisinde uygulanan bir diğer radyoaktif tedavi şeklidir. Radyoaktif özellik taşıyan iğne ya parça şeklindeki maddelerin özel teknikle prostat içine kalıcı ya da geçici olarak yerleştirilmesi, bu yerleştirilen maddelerden çıkan radyoaktif ışınlarla prosttaki kanserli hücrelerin ölümünün sağlanması tekniğine brakiterapi denmektedir.

Bu anlatılanlardan sonra prostat kanseri için radyoterapinin tek tedavi olarak kullanılabildiği gibi, radikal prostat ameliyatına ya da hormonal tedaviye ilave olarak da kullanılabileceği anlaşılmaktadır. Her konuda olduğu gibi radyoterapi uygulamalarındaki teknik gelişmelerle günümüzde radyoterapide kullanılan gama ışınları prostatın tümüne odaklanabildiği gibi belirli bir bölgesine de odaklanabilmektedir.

Prostat Kanserinde Radyoterapinin Yan Etkileri

Tıpta genel bir kural ya da deyiş vardır, ”Yan etkisi olmayan bir ilacın ya da tedavinin etkisi de olmaz.” Eski teknolojide radyoterapi uygulamasında çevre organlar olan mesane, kalın ve ince bağırsaklar aşırı derecede etkilenmekte, radyoterapi sonrası hastalarda aylar süren sık idrara çıkma, idrar yanması, kanamalar, büyük abdest zorlukları, makatta şiddetli yanmalar, ishaller gibi aşırı derecede yan etkiler görülmekteydi. Günümüzde yeni teknolojilerle çevre organlar en yüksek oranda korunabilmekte, bu saydığımız yan etkiler eskiye göre daha aza indirgenmiş bulunmaktadır. Ancak hastaların %5-10’unda bu yan etkiler kalıcı da olabilmektedir. Radyoterapinin bir yan etkisi de cinsel güç üzerine olabilmekte, radyoterapi uygulanan hastaların ortalama yarısında cinsel güç azalması olabilmektedir. Bir başka yan etki de radyoterapi öncesi aşırı idrar sıkıntısı olanlarda daha sıklıkla görülebilen idrar tıkanmasıdır.

 

Bir sonraki yazımız olan Radikal Prostat Kanseri Ameliyat Yöntemleri başlıklı makalemizde prostat kanserinin tedavi yöntemlerinden radikal prostat ameliyat tekleri hakkında bilgiler verilmektedir.

Etiketler:

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış.